25 Şubat 2010 Perşembe

SON BOZKURT: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

SON BOZKURT: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Yakup ÇETİN


Yüce Tanrı, her yüzyılda bir büyük Türk Milletine bir kurtarıcı gönderir. Bu kurtarıcılar Türklüğün önünde bir Bozkurt gibi yürür ve milletimizi aydınlığa çıkarır. İşte Türklüğün son Bozkurt’u cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür. Nitekim Bozkurt Atatürk kurduğu devleti Türkçülük temeli üzerine bina etmiştir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında da Türklüğün milli belirtkesi Bozkurt’un çokça kullanıldığını görüyoruz. Atatürk, kendine özgü dehasıyla tarihi çok iyi incelemiş ve Türklüğe Türklüğünü yeniden öğretmiştir. O Türklüğü yeniden ayağa kaldırmak için çabalıyordu. Bu nedenle Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’ni kurmuş ve tarihi araştırmaların yoğunlaşması için her zaman öncülük etmiştir. H.C. Armstrong gibi bir Türk düşmanı onun dehasını kavramış ve Bozkurt adıyla Atatürk’ü anlatan bir kitap yazmıştır. Bozkurt kitabı çok taraflı olmasına rağmen bir Batılının bile Atatürk’ü anlayabileceğini göstermiştir. Ancak bizim gibi soyuna ihanet eden bir neslin bu büyük Türk kahramanını anlaması çok zordur. Biz ona layık bir nesil değiliz. O hayatını her şeyden aziz tuttuğu Türk Milletinin var olması için harcamış bir Bozkurt’tur. Biz ise kahpe dünyanın zalim çarkında koyun gibi meleyen zavallılarız. Atatürk devletinin parasına, puluna, sigarasına işlemiş ve Türk’ün kendisini görmesi için çalışmıştır. Soyadı kanunu çıkınca Mahmut Esat Bey’e Bozkurt soyadını bizzat o vermiştir.








Batılılar Atatürk’e Bozkurt diye hitap ediyorlardı. Bu da bu büyük insanı çok mutlu ediyordu. Çünkü o bir Bozkurt’tu. Kahramanmaraş’taki kaleye Türk Bayrağını kaldıran bir Bozkurt heykeli dikmiştir. Ama ismet İnönü döneminde Bozkurt ile ilgili ne varsa ortadan kaldırılmıştır. İsmet İnönü gizliden gizliye Atatürk ve Türklük düşmanlığı yapan bir soysuzdu. Lahey Sürekli Adalet Divanı, Atatürk’e bir Bozkurt heykeli armağan ederken içimizden bir hainin, kurtarıcımıza ve milli belirtkemize yaptığı bu suikastlar Türk tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bizim ne kadar zavallı bir nesil olduğumuz Atatürk’ün milletimize emanet ettiği Bozkurt’a ne kadar saygılı olduğumuzdan bellidir.

Atatürk’ün Türk Milletine Tanrı tarafından gönderilmiş bir kurtarıcı olduğu 26 Ağustos 1922 sabahı Afyon ovasında meydana gelen olağanüstü bir olay ispat etmektedir. Olay şu şekilde gelişmiştir:

“ 26 Ağustos 19212 sabahına kadar, günlerce gece yürüyüşü yaptık. Bir önceki günde akşamdan sabaha kadar yürüdük. Dağ, taş askerle dolu idi. Şafak atmış ortalık yavaş yavaş ağarmaya başlamıştı. Ben manga çavuşu olduğum için önde yürüyordum. Derken 20-30 metre ilerimizde bir kurt belirdi. Kurdu görenler heyecanla bağrışmaya başladılar. Kurt önümüzde yürüyor, bazen dönüp bize bakıyordu. Arkadaşlarla ‘uğur, uğur!... Bu kurt uğurdur. Zafer müjdecisidir. İnşallah zafer bizimdir’ diye konuşuyorduk. Moralimiz birden bire düzeldi. O kalabalık asker arasında bu kurt nereden gelmişti. Nereye gidiyordu bilmiyordum. Ama biz ‘zafer bizimdir’ diye sevindik. Bizim memlekette ‘kurt görmek insanlara uğur getirir’ denir. Ama, diğer asker arkadaşlar da aynı inanca sahiplenmiş, onların memleketlerinde de kurt görmek uğurmuş… kurt önümüzde 15-20 dakika yürüdü. Sonra kaybettik. Eminim ki öteki birliklerdeki askerler de bu kurdu gördüler.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder