19 Şubat 2010 Cuma

Hz.Muhammet Türk Kökenli mi?

Hazreti Muhammed, Hz İbrahim’in soyundandır. Hz. İbrahim ise, Sümer kavmine gönderilen bir peygamberdir.

Sümerler hakkında yapılan bir çok bilimsel araştırma sonucunda, Sümer ırkı yerli ve yabancı Sümerologlar tarafından Türk ırkı (Turani bir ırk) olarak kabul edilmektir. ( Örneğin, dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın araştırmalarına bakılabilir)

Sümerler mezapotomya milletlerinin genel adıdır. abi. ad, semud ve ba'al kavimlerinde oluşmuşlardır. Hz. Muhammed(s.a.v) efendimizin kökeni Araplarda Adnani’ler diye geçen Arap kökenli olmayıp 'Araplaşmış Arap' diye tabir edilen bir kavimden gelir..

“…Araplar bendendir, ama ben Arap değilim…" Hadis-i Şerif’i belki de bu gerçeği açığa vurmaktadır.

Ve ilginç olan yapılan araştırmalar sonucunda adnanilerin aslında beyaz bir ırk olduğu görüldüğüdür (esmer tenli Arapların aksine)

Yine, Hz. İbrahim’in oğlu, Hz İsmail’in soyundan gelen, Hz Muhammed’de bir çok hadis kaynağında kendi soyunu. İbrahim(a.s) a dayandırdığını görürüz.

Hz. İbrahim’in iki oğlundan, Hz İsmail Mekke’de yaşamış ve orda vefat etmiştir. Hz İbrahim diğer oğlu İshak ı Kudüs’e gitmiştir. Burada hemen belirtmek gerekir ki, Bütün peygamber’lerin soyu, ve Hz. İbrahim’in soyuna dayanır. Bu Hıristiyan, Yahudi ve dahi birçok semavi dinde böyledir. Ve Dinler arasında bu konuda bir çelişme yoktur.

Beklide Hz. Muhammed bu nedenle bir hadis-i şerifinde “..Kendisinin her kavimle bir akrabalığı olduğunu..” söylemiştir.

Hz. Muhammed’in, Neden Medine’ye hicret ettiği de çok önemle üzerinde durulmalıdır. Peygamberi medineye bizzat davet eden İsrail oğullarından Yahudi olan, evs ve hazrec kabileleri Sümer asıllı Yahudilerdendi. yani (Yahudi olan hazar Türkleri gibi), Sümerler’in dağılışı sırasında Yemen’e göçmüşlerdi. Medine’ye gelişleri daha sonraydı.

Akabe biatinde “Muhammed bizdendir” demişlerdi ve Hazreti Peygamber, Sümer ırkından gelen, evs ve hazrec kavimlerine hitaben,

“Kanınız kanımdandır” yanıtını almışlardı..


Asıl ilginç olan olan ise, putperest, kureş kabilesi ile Hz. Ali’nin babası ve Hz. Muhammed’in amcası Ebu Talip arasında geçen şu diyalogdur:

“… Ey Ebu Talip! Ya yeğenini susturup davasından vazgeçir! Ya da Türk yurtlarına çekilip gidin!..”


Ebu Talip, bu tehdit dolu talebe, 94 beyitten oluşan “Kaside-i Lamiyye” ile cevap verdi. İşte o şiirden bazı bölümler:

“…Düşman bizim gücümüze boyun eğip kahroluyor
Halbuki onlar bizim Türk ve Aftalitler kapılarına sığınmamızı isterler
Allah’ın evine ant olsun ki sizler yalan söylüyorsunuz/
İşleri karmakarış etmeden ne Mekke’yi terk/
Ne de buralardan Türk yurtlarına gitmeyeceğiz.”


Ebu Talip’in bu şiirinde Türkler yanında “Aftalitler” yani “Akhunlar” dan söz etmesi oldukça ilginç ve önemli. Demek ki Araplar Hazreti Peygamber’in soyunu sopunu çok iyi biliyorlardı.

Hazreti Peygamber’in torunu Hazreti Hüseyin’in Kerbela olayından önce Türk yurtlara gitme isteği, Yezit tarafından reddedildi, çünkü Hazreti Hüseyin Horasan’daki soydaşlarıyla birleşerek tekrar gelecekti…

Bir gün Peygamberimiz ashabıyla otururken, bilinmeyen bir dille “Ne güzel üzüm” dedi. Sahabe anlamayarak “Ya Muhammed Arapça konuş” dediler. Yüce Peygamber: “Durun yakınmayın, ben köküm olan Hz. İbrahim’in dili ile konuşuyorum, Arap benden ama ben Arap’tan değilim” diye yanıt verdi…

Yazın oluşturulurken yararlanılan kaynak: Muharrem Kılıçın Gizlenen Türk Tarihi/Hazreti Muhammed

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder