24 Şubat 2010 Çarşamba

AMASYA TAMİMİ (21-22 Haziran 1919)

      Mustafa Kemal Paşa, ülke topraklarının önemli bir kısmının işgal edildiği bir dönemde, 19 Mayıs 1919 tarihinde 9'uncu Ordu Müfettişi unvanı ile Samsun'a çıkmıştır. Ülkedeki genel istikrarsızlık durumu sonucunda özellikle Karadeniz bölgesinde güvenlik sorunu bulunmakta idi. Mustafa Kemal Paşa'ya verilen görev; bölgede güvenliği sağlamak, yöredeki silah ve cephanenin İstanbul'a gönderilmesini temin etmek, ayrıca Müdafaai Hukuk Cemiyetlerinin Kuvayımilliye adına asker toplamasını önleyerek bunları kapatmaktı.
       Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkar çıkmaz üzerinde durduğu konulardan biri, Anadolu'nun diğer bölgelerinde açılmış bulunan Müdafaai Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetleri ile temasa geçmek; ikinci olarak da Pontusçu Rum çeteleri tarafından bölgede yaratılan asayişsizliği önlemekti. Bu konuda Samsun ve Havza'dan İstanbul'a çektiği telgraflarda bölgedeki güvenlik sorununun çözümüne dair tekliflerde bulunmuştur.
Mustafa Kemal Paşa ve Yaverleri  
       12 Haziran 1919 tarihinde Amasya'ya gelen Mustafa Kemal Paşa, hükümet konağında misafir edildi. Mustafa Kemal Paşa, Amasya'ya gelir gelmez Amasya Müdafaai Hukuk Cemiyetinin kuruluşu hakkında vatandaşları aydınlatarak şehrin ileri gelenlerini bu konuda teşvik etti.
       Halkın cemiyetler hâlinde teşkilatlanarak kendi haklarını savunmaya başlaması, Millî Mücadele'de Kuvayımilliye'nin en önemli temellerinden birini oluşturmakta idi. Bu şekilde halk, kendi kaderine sahip çıkarak geleceğini de tayin edecekti.

Mustafa Kemal Paşa'nın, Amasya'ya giderken Tokat'ta karşılanışı
      Amasya'da ülkenin işgal olayı, millî cemiyetlerin faaliyetleri, İstanbul'daki hükümetin tavrı, bölgenin güvenlik sorunu ve daha pek çok konu üzerinde çalışılarak bir durum değerlendirmesi yapılmış ve bazı kararlara varılmıştır.
       21 Haziran 1919 akşamı Amasya'da son defa olarak toplantı yapılmış ve Türk tarihinde önemli bir yeri olan Amasya Tamimi; Mustafa Kemal Paşa, Ali Fuat Paşa, Hüseyin Rauf Bey, Albay Refet Bey ile Kurmay Başkanı Albay Kâzım, kurmay heyetinden tebliğ işleriyle görevli Hüsrev Bey, askerî makamlara şifreleyen Yaver Muzaffer Bey ve sivil makamlara şifreleyen bir memur tarafından imzalanmış ve bu kararlar telgrafla bütün ülkeye duyurulmuştur.
       Amasya Tamimi Kararları
      1.    Vatanın bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir.
      2.    İstanbul Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gibi gösteriyor.
      3.    Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
      4.    Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için her türlü baskı ve kontrolden uzak millî bir heyetin varlığı zaruridir.
      5.    Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri olan Sivas’ta hemen millî bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.
      6.    Bunun için bütün illerin her sancağından milletin güvenini kazanmış üç temsilcinin mümkün olan en kısa zamanda yetişmek üzere yola çıkarılması gerekmektedir.
      7.    Her ihtimale karşı, bu mesele millî bir sır olarak tutulmalı ve temsilciler, gereğinde yolculuklarını kendilerini tanıtmadan yapmalıdırlar.
      8.    Doğu illeri adına, 23 Temmuz'da, Erzurum'da bir kongre toplanacaktır. O tarihe kadar öteki illerin temsilcileri de Sivas'a gelebilirlerse, Erzurum Kongresi'nin üyeleri de Sivas Kongresi'ne katılmak üzere hareket ederler.
       Amasya Tamimi ile Türk devriminin aksiyon safhası, su yüzüne çıkmış, millî hakimiyet ve millî istiklale dayanan millî hareket, haksızlığa karşı bir isyan parolası olarak belirmiştir. Amasya Tamimi bir bağımsızlık beyannamesidir ve Anadolu'da bağımsızlık yolundaki mücadelenin başladığını göstermektedir.
      Amasya Tamimi'nde yer alan en önemli hüküm de "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." parolasıdır. Tamim bölgesel değil, bütün ülkeyi içine alacak bir kuruluşu öngörmekte ve bu amaçla bir kongrenin toplanması gereğini belirtmektedir. Türk İnkılap tarihinde Amasya Tamimi, hukuki ve siyasi önemi ile yeni Türk Devletinin kuruluşunu hazırlayan bir temel vesika olması bakımından özel bir değer ifade eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder