24 Şubat 2010 Çarşamba

MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI (11 Ekim 1922)

       Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanmasından sonra Anadolu'da Yunan askeri kalmamıştı. Türk orduları bir taraftan İzmir'e girerken bir taraftan da Bursa'yı alarak Marmara kıyılarına dayanmıştı. Trakya ise halen işgal altındaydı. İngiltere Başbakanı Lloyd George, Türklerin İstanbul ve Çanakkale'ye doğru harekata girişebileceklerinden endişeleniyordu. Hatta Türklerle savaş sözünü bile telaffuz etmeye başlamıştı. Mustafa Kemal Paşa, bu gelişmeleri soğukkanlı ama kararlı bir politika içinde takip etmiştir. İtilaf Devletleri Türk Hükümetiyle ateşkes yapmak istiyordu. Ateşkes görüşmeleri sürerken İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanları imzasıyla 23 Eylül 1922 günlü nota gelmiştir. Bu nota temel olarak, iki meseleyi kapsıyordu: Biri, askeri hareketin durdurulması; diğeri, konferans ve barış ile ilgiliydi. Mustafa Kemal Paşa, 29 Eylül günü verdiği cevapta, Edirne dahil Meriç'e kadar Trakya'nın boşaltılması ve Türkiye'ye verilmesi şartıyla konferansa katılabileceklerini bildirmiştir.
       Varılan mutabakat neticesinde konferans 3 Ekim 1922'de başlamıştır. Türkiye'yi Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa temsil etmiştir. Türk heyetinde Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Paşa, Harekât Şube Müdürü Tevfik (Bıyıklıoğlu) ve İstihbarat Şube Müdürü Tahsin Beyler de bulunuyordu. İngiliz delegesi General Harrington, Fransız delegesi General Charpy, İtalyan delegesi General Mon Belli idi. Yunan delegesi konferansa katılmamış Mudanya'da geldiği gemiden karaya çıkmayarak görüşlerini müttefik devletler temsilcilerine buradan yazılı olarak bildirmiştir. 3 Ekim günü başlayan görüşmeler 11 Ekim'e kadar çok çetin tartışmalarla geçmiştir. Bir ara görüşmeler kesilme tehlikesi atlattı. Harrington, donanmalarının ve ordularının güçlerinden bahsetmeye yani bir çeşit tehdide başlamış ancak Türk heyetinin Harrington'a cevabı çok sert olmuştu.
       Türk heyetinin kararlığı karşısında görüşmeler 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması ile sonuçlanmıştır. Buna göre;
      1.    Türklerle Yunanlar arasındaki çatışmaya son verilecek,
      2.    On beş gün zarfında Trakya tahliye edilecek; bu tahliyeden itibaren otuz gün zarfında Trakya, Türk memurlarına devredilecek.
      3.    Ateşkesin imzasını müteakip İstanbul ve Boğazlar Türk mülkî idaresine teslim olunacak. Ancak İstanbul ve Boğazlar'da bulunan itilaf kuvvetleri; miktarları artırılmamak şartıyla, barış akdine kadar bırakılabileceklerdi.
       Bu Ateşkes Antlaşmasına göre, Trakya savaşsız alınmış oldu. Bu zamana kadar, Sevr'i kolaylıkla kabul ettirebileceklerini sanan İtilaf Devletleri bu Ateşkes Antlaşması ile kendileri için Sevr'in bir hayal olduğunu kabul etmiş oldular. Mudanya Ateşkes Antlaşması, Türk İstiklâl Savaşı'nın Türk zaferiyle sonuçlandığını gösteren ilk diplomatik ve siyasi belge olması bakımından fevkalâde önemlidir. Ateşkes Antlaşması yurt içinde büyük coşkuyla karşılanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder